Ancak bilimsel ve ahlaki ekonomi yönetimi ile başaracağız
EkonomiEkonomide göstergeler uzun süredir alarm veriyordu. İhracattaki artış bir süredir sistematik şekilde olumlu gösterilmek istense de bu verinin anlattığı iki yönlü bir gerçek söz konusuydu ki olumsuz olanın zararı faydalı olandan çok daha şedid biçimde uzun zamandır kendini gösteriyordu. Neydi bu veri?...
Üreticinin iç pazardan ümidini kesmiş olması gerçeği ki bunun de devam ettikçe tetiklediği şey yurt içinde fiyatların enflasyonu bile gölgede bırakacak biçimde artış göstermesi.
İşte soğanın patatesin seçim meydanlarının baş aktörü olmasına giden yol da buradan geçiyordu.
Göz göre göre gelen bu neticenin bedeli ne olacak? Millet kime nasıl bir mesaj vererek bu durumu sonuçlandıracak kısa süre sonra göreceğiz.
Ancak enflasyon başta olmak üzere, işsizlik, bütçedeki açık, dış ticaret açığı ve cari açık olmak üzere neredeyse kritik tüm ekonomik veriler bize sarılması zor bir yaranın yeni doğandan en yaşlı bireyimize kadar tüm vatandaşlarımızı etkilediği gerçeğini gösteriyor.
Bugün bir bölüm ihracat rekorlarıyla memnun olup övünse de aynı rakamlarla eş zamanlı olarak üretimimizin yaklaşık yüzde 9 gerilemesi gözardı edilemez.
Zaman zaman çiçek böcekli seçim kampanyaları yapılsa da seçimden sonra milletin iktidara getireceği gücün ilk ve belki de çok uzun bir zaman mesai harcaması gereken tek şey ekonomi olacak.
Kolay sarılmayacak bu yaranın daha fazla asgari ücret zammı, daha fazla memur, emekli zammı ile halının altına süpürülmesiyle kapatılması artık mümkün değil.
Ekonomide en azı 1 olmak üzere küçükten büyüğe istihdam sağlayan her bir girişimcinin artık bu yükü taşıyacak gücü olduğunu sanmıyorum. Çünkü fiyat artışları ile vatandaşa sağlanan kısa süreli rahatlamalara rağmen asgari ücretin dahi girmediği evlerdeki vatandaşların temel ihtiyaç malzemelerine ulaşması her geçen gün daha fazla zorlaşıyor.
Bu kapsamda uzunca bir zamandır milletin içinde, halkın omzuna dokunan, yüzüne bakan bir iş insanı olarak yapılması gereken akut tedavi fırsatlarının halen mevcut olduğunu söylemeliyim.
- Bir defa vergileri kriz önleyici olarak kullanma alışkanlığına derhal son verilmeli. Vatandaşın sofrada böldüğü ekmeğe kadar yaşadığı krizi yine o vatandaşın her adımından alınan vergilerle kapatmaya çalışmak en hafif tabirle iş bilmezliktir. Seçmen siyasi iradeye ekonomi yönetecek uzman kadrolarla çalışması için görev verirken basiret ve beceri yoksunu herkesin kolaylıkla uygulayabileceği bu yöntemi en büyük gelir kapısı olarak görmek bilimsel olmadığı gibi ahlaki de değil.
- Doları tutmak için oluşturulan ve rakam bazında başarılı da olduğunu gördüğümüz kur korumalı mevduat uygulamasının ya tamamen kaldırılması ya da yeni bir forma dönüştürülmesi şarttır. Çünkü sadece bu uygulama bile kuru sabit tutmakla birlikte milli servetimizin boşa akışına neden oluyor. Yani aslında fiilen dolar yükselmeye devam ediyor. Sadece TV ekranlarında gördüğünüz rakamlar değişmiyor.
- Fazlasıyla heyecan yaratacak işler olsa da bazı proje ve planların ertelenerek bu alandaki enerji ve maliyetin milletin yaralarının sarılması için kullanılması gerekiyor.
- Zaten perişan olmuş bir ekonomi ile karşı karşıya iken üzerine yüz milyarlarca TL maliyet getiren deprem felaketinin ve bölgenin yeniden inşası süreci çok dikkatle gerçekleştirilmelidir. Burada hiç kimsenin kar sağlama ya da birilerini zengin etmek üzerine plan yapmaması ve tamamen şeffaf ihale süreçleri ile fiyat-performans ilkesiyle gerçekleştirilmesi gerekiyor.
- Uluslararası borçlanma modern dünyanın sevsek de sevmesek de kullandığı bir yöntem ve buna da başvurulması oldukça doğal. Ancak burada tabir yerinde ise göz boyamak, zaman kazanmak için bir futbol kulübü savurganlığıyla değil kuyumcu titizliğiyle davranılmalı.
- Uzun süredir konuşulan doğal gaz, petrol gibi keşiflerin ne pahasına olursa olsun hem yurt içine sağlanması hem de dövizle ne kadar mümkünse satışının gerçekleştirilmesi için profesyonel çalışmalar yapılmalı.
- Maliyetlerin, üretimin ve son kullanıcıya ulaşımdaki fiyatlamanın dengede tutulması için kesinlikle ve kesinlikle devlet eliyle oluşturulacak kar amacı gütmeyen, üretimden-sofraya zincirleriyle ekonomide temel verilerin en azından sabit tutulması sağlanmalı. Bu anlamda bilinen Tarım-Kredi Kooperatifleri kullanılmaya ve yaygınlaştırılmaya devam edebilir. Ancak bugünkü haliyle değil. Bugün Tarım Kredi Marketlerindeki fiyatlarla sektörün sürükleyici marketleri arasında neredeyse hiçbir fiyat farklılığı olmadığı herkesin malumu.
O nedenle seçim sürecinin bir an önce ve sağlıklı şekilde sonuçlanmasını diliyorum.
Uzun bir yolumuz, çok işimiz var. Allah milletimizin yardımcısı olsun.
Bu vesileyle deprem felaketindeki vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ve kayıpları olan aziz milletimizin her birinin kalplerine ferahlıklar diliyorum.
İlginizi Çekebilir