DIŞYÖNDER Başkanı Dr. Hakan Çınar: Tüm ihracatçılar serbest bölge avantajlarından yararlandırılsın
İhracatta radikal çözüm yollarına gidilmesi gerektiğini belirten Dr. Çınar, “Firmalar belirli bir süreyle ihracatları oranında serbest bölge avantajlarından yararlanabilmeli. DİR kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın, ithal girdilerden gümrük vergisi ve KDV tahsili yerine doğrudan teminat alınması yöntemine gidilmeli. Kurumlar Vergisi ve SGK primi tahsilatından vazgeçilmeli” dedi.
Dış Ticarete Yön Verenler Derneği (DIŞYÖNDER) Başkanı Dr. Hakan Çınar, yüksek işçilik ve girdi maliyetleri nedeniyle rekabet avantajını kaybeden ihracatçılar için tehlike çanlarının çaldığına dikkat çekti. Çınar, sorunun daha fazla derinleşmemesi için ihracat yapan tüm firmaların belirli bir süre serbest bölge avantajlarından yararlandırılmasını önerdi.
Enflasyonla mücadeleye odaklanan ekonomi yönetiminin döviz kurunu kontrol altında tutmasının ihracatçı için birçok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini vurgulayan Çınar, şöyle devam etti:
“Kur baskılanırken hem işçilik hem de girdi maliyetlerinde ciddi oranlı artışlar oldu. Örneğin yemek ve yol gibi sosyal yardımlar eklendiğinde bugün bir asgari ücretlinin işverene maliyeti 31 bin lirayı, yani 960 doları buluyor. 2021 ile kıyaslandığında asgari ücretlinin işverene maliyetinin dolar bazında yüzde 67 arttığı görülüyor. Türkiye’de işçilik maliyeti Asya’daki rakibimiz olan ülkelere göre en az 2-3 kat daha yüksek. İhracatçının üretim için gerekli ham madde ve yarı mamul ihtiyacının bir kısmını ithal etmesi gerekiyor. Ancak ilave gümrük vergileri, referans fiyat ve anti damping uygulamaları nedeniyle Türkiye’de ham madde ve yarı mamul dünya ortalamasının çok üzerinde bir fiyatla mal edilebiliyor. İthalata uygulanan yüksek vergi ve koruma önlemleri, yerli ham madde ve yarı mamullerin fiyatlarında da suni artışa neden oluyor. Türkiye bugün üretim maliyetlerinde dolar bazında Asya’daki tedarikçilere göre çok pahalı bir konuma gelmişken kur, işçilik ve girdi maliyetlerine paralel artmıyor. Dolayısıyla birçok sektör fiyat tutturamadığı için müşteri ve pazar kaybediyor.”
ARTIK ALARM ZİLLERİ DURDU, TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
Dr. Hakan Çınar, bu yıl ocak-temmuz döneminde geçen yıla göre yüzde 4,1’lik bir artış sağlanmakla birlikte ihracatta işlerin yolunda gitmediğinin altını çizdi. Mevcut tablonun devam etmesi halinde 2024 için öngörülen 267 milyar dolarlık hedefe ulaşmanın zor olacağına dikkat çeken Hakan Çınar, şunları söyledi:
“İhracatta alarm zilleri sustu artık tehlike çanları çalıyor. Ekonomi yönetimi kur politikasını aynı şekilde sürdürmeye kararlıysa ihracat için radikal çözüm yollarına gidilmeli. Bize göre ihracat yapan tüm firmalara belirli bir süre serbest bölge imkanları sunulmalı. Firmalar gerçekleştirdikleri ihracat oranında serbest bölge avantajlarından yararlanabilmeli. Dahilde işleme rejimini (DİR) kullanıp kullanılmadığına bakılmaksızın, firmanın ithal girdilerinden gümrük vergisi ve KDV tahsili yerine doğrudan teminat alınması yöntemine gidilmeli. Kurumlar Vergisi ve SGK primi tahsilatından vazgeçilmeli.”
Çınar, DIŞYÖNDER’in üç maddeden oluşan önerilerinin uygulamaya geçirilmesi halinde ihracatçının nefes alma şansı yakalayabileceğini, aksi takdirde sorunun giderek daha derinleşeceğini sözlerine ekledi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Tüik: Aylık ortalama kişi başı brüt kazanç 26 402 TL oldu
- QNB Türkiye, QNB Plus ile Müşterilerine Bir Adım Daha Yaklaşıyor
- Samsung Galaxy AI ile gerçek yapay zekâ arkadaşına doğru ilk adım
- Merakla beklenen ve Türkiye’de üretilen Yeni Transporter satışa sunuldu
- İhracatın Finansmanında Yeni Dönem: İGE ve EBRD Arasında Stratejik İş birliği
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
REŞAT BAĞCIOĞLU
27-08-2024 17:55Velku bir süreliğine de olsa tüm ihracatçıların serbest bölge avantajlarından yararlandirilmasi konusu çok dadigru değil. Bu durumda binlerce Dolar ödeyip de serbest bölge faaliyet ruhsatı alan serbest bölge kullanıcılarına haksızlık olmaz mı? Serbest bölge kullanıcıları çevresi tel örgütlerle çevrili alanda gümrük kontrolünde islem yaparlar ve stok ile mevcut malların denetimi serbest bölge müdürlüğünce yapılırken, normal yurt içindeki İhracatçılar serbest bölge kullanıcı hakları verildiğinde kimbilir ne kadar suistimal kapısı aralanacaktir. Cok dogru bir yaklaşım degil bence