El emeği göz zevki ile birleşti!

Kendinize bir hoşluk yapmak ya da bir sevdiğinize hediye almak için tek ve biricik el emeği ürünlerini seçmek inanın çok iyi bir fikir. Amigurumi yani örgü oyuncak işini minyatür boyutlarda yapan Seda Öner kendini ve işlerini anlatıyor. 



Röportaj: Aylin Yalçınkaya

 Bebek örmeye ne zaman başladınız? İlk ördüğünüz bebekler de böyle minik miydi yoksa sonra mı küçüldüler?

Amigurumi ile uğraşmaya 3 sene önce büyük bebekler örerek başladım. Minik bebekler örmeye başlayalı yaklaşık 1 sene oldu. Şimdilerde ise aynı bebeğin hem normal hem minyatür boyunu çalışmaktan çok keyif alıyorum.



 Bu işin eğitimini aldınız mı? Nasıl öğrendiniz amigurumi bebek örmeyi?

Aslında böyle uğraşlar için YouTube gerçekten çok büyük bir imkan. Bir sürü öğretici video var. Ben de YouTube videolarını izleyerek öğrendim.

 Bu kadar küçük bebekleri örmek ile büyük bebek örmek arasında ne fark var sizin açınızdan?

Küçük bebekler örmek büyük bebeklere göre biraz daha fazla uğraştırıyor. Mesela aynı bebeğin küçüğünü ördüğüm zaman zarfında sanırım büyük olandan iki tane örebilirim. 



 Instagram sayfanızda ‘koleksiyon bebekleri’ ifadesi var. Koleksiyon amaçlı olarak mı talep ediyor meraklıları? 

Minyatür ördüğüm bebekleri koleksiyon amacıyla üretiyorum. Çok küçük parçaları olabiliyor ve kullandığım malzemeler daha hassas; ömürlerinin uzun olması açısından koleksiyon bebekleri olarak satın alınıyor genellikle. Fakat broş, anahtarlık, araba süsü olarak talep eden müşterilerim de oluyor. Oyuncak olarak kullanmak isteyen müşterilerim için ise aynı bebeklerin çocuklar için uygun olan pamuklu malzemelerle büyük boylarını çalışıyorum.



 Sipariş üzerine çalışıyor musunuz?
 
Her ay kendime belirli kotalar koyuyorum, çok fazla olmamak şartıyla sipariş alıyorum. Sipariş hazırlamak yorucu bir süreç, örgü de benim için büyük bir keyif, o yüzden kendimi sıkmamak adına çok fazla sipariş almasam da en azından kullandığım malzemeleri karşılayabilecek bir gelir olması için sipariş alıyorum.



 Standart tığ, yün bu bebekler için uygun olmasa gerek. Nasıl malzemeler kullanıyorsunuz?

Tabii, normalde kullandığımız iplerden ince iplerle çalışmak gerekiyor. 50 numara dantel ipi ve 0.50 mm tığ kullanıyorum. Oya yapılan ipler dersem anlaşılması daha kolay olabilir.



Bebeklerinizin tarifleri size mi ait yoksa başka yerlerden mi faydalanıyorsunuz?

Tarif yazmak yani tasarım yapmak işin çok ayrı bir boyutu bence. Ayrı bir yetenek gerektiriyor. Benim kendime ait bir tarifim yok. Tasarımcı arkadaşların yazıp satışa sunduğu veya ücretsiz olarak paylaştığı tarifleri kullanıyorum.

Çalışma alanınız nasıl? Evde bu işe ayırabildiğiniz bir alan var mı?

Evde kendime ayırdığım minik bir hobi odam var. Genellikle burada çalışıyorum, fakat örgü malzemelerimi yanımda taşıyabildiğim ve her yere götürebildiğim için bir bakıma her yer çalışma alanı diyebilirim.



Bebekleriniz için ilham aldığınız şeyler neler?

Kendime ait bir tarifim olmasa bile, ördüğüm tariflere beni yansıtan bir şeyler katmak hoşuma gidiyor. Bu noktada çevremde gördüğüm her şeyden minik de olsa ilham alabiliyorum; insanlar, renkler, çiçekler vs.

 Çalışırken sessizlik mi seversiniz yoksa arka planınızda dinlediğiniz, izlediğiniz bir şeyler olur mu? 

Yaptığım çalışmanın dikkat gerektirmesine göre değişebiliyor ama genellikle bir şeyler seyrederken örmek hoşuma gidiyor.



Bu işte varmayı hedeflediğiniz, ulaşmak istediğiniz bir nokta var mı?

Aslında çok büyük hayallerim yok, bu işe başladığımda yaptığım işlerin bu kadar beğenilebileceğini de tahmin etmemiştim. Zaman ne gösterir bilemiyorum. Bazı şeyler kendiliğinden olunca daha güzel oluyor sanırım. 



 Emeğinizin karşılığını maddi ve manevi olarak aldığınızı düşünüyor musunuz? 

Maalesef maddi olarak el emeğine gereken değeri göstermediğimizi düşünüyorum. Günlerce, bazen haftalarca uğraştığınız bir şey bir başkasına çok pahalı gelebiliyor. Fakat manevi olarak keyif aldığım bir işi yapıyor olmak beni mutlu ediyor.

Instagram profilinizde inşaat mühendisi olduğunuz yazılı. Aktif olarak mesleğin içinde misiniz?

Maalesef değilim. Aslında örgüye bu kadar fazla yönelmem ve vakit ayırabiliyor olmam, işsiz kaldığım süreçte başladı. Mesleğimi yapabiliyor olsam bu kadar fazla öremezdim sanırım.



İşlerinizi çok güzel fotoğraflıyorsunuz. Sayfanız göze çok hitap ediyor. Fotoğraf konusunda bir eğitim aldınız mı?

Sayfam bir bakıma benim vitrinim aslında. Bu yüzden fotoğraf işine ekstra bir çaba sarfediyorum. Fotoğraf konusunda bir eğitimim yok, sadece görmekten mutlu olacağım kareler yakalamaya çalışıyorum.

Çocuklarla aranız nasıldır? Her ne kadar koleksiyon bebekleri olsa da ördükleriniz çocukların çok ilgisini çekiyordur diye düşünüyoruz. Ürettikleriniz çocuklarla aranızda bir muhabbete neden oluyor mu?

Çocuklarla aram oldukça iyi. İstenmesi durumunda minik bebekler haricinde, çocukların kullanımına uygun olan malzemelerle onlar için de oyuncaklar çalışabiliyorum. İlgi çekme meselesi ise değişkenlik gösterebiliyor, kimi çocuk bu tarz oyuncaklara çok ilgili oluyor, kiminin ise hiç ilgisini çekmiyor.



İçinden geçtiğimiz zor süreçte hayatınız ve işleriniz nasıl etkilendi? Size iyi gelen bir yöntem varsa okurlarımız ile de paylaşır mısınız?

Maalesef bu pandemi sürecinde ben de çok kaygılanıyorum. Genellikle evde olsam da eşim, ailem, dışarıda olmak zorunda olan arkadaşlarım var. Bu süreçte örmek bana çok iyi geldi, dediğim gibi amigurumi sayılarla bağlantılı bir şey olduğu için kafamı hep meşgul edebiliyorum bu sayede.

 Son olarak, bu konuda bir şeyler yapmak isteyenlere önerileriniz var mıdır?

Öncelikle kaliteli malzemeler kullanmalarını öneririm. Çünkü iyi malzeme kullanımı gerçekten işin kalitesini değiştiriyor. Sürekli pratik yapmak, daha farklı teknikler öğrenebilmek, el işçiliğinin gelişmesi açısından bol bol örmek gerekiyor. Sonrasında da bolca sabır göstermek gerekiyor. Güzel ve farklı işler mutlaka bir gün fark ediliyor.